Cesur’un annesi doğum yaptığı odunluktan kardeşlerini taşımış, onu unutmuş. Bulunduğunda bir deri bir kemikti. Gözler bu halde, ciğerler bitik. Bir damla mamayı bile yutamıyordu. Eve her getirdiğim bakıma muhtaç yavruyu, önce çocuklarıma götürürüm, bakın kim geldi diye. Onu götüremedim. Sabaha çıkmayacak gibiydi, veteriner hekimler de aynı şeyi söylemişti. Çocuklar üzülsün istemedim. 10 dakikada bir, bir damla mama damlatıyordum ağzına. Çırpınıyordu ama çok da açtı zorlukla yutuyordu. Sabaha kadar gözümü kırpmadım, damla damla besledim. Gözlerini çayla temizledim. Veteriner hekimin verdiği damlayı damlattım Soğuk buhar çalıştırdım. Nefes bile alamaz haldeydi. Ertesi gün kapşonluyu ters giyip, kapşonun içine yatırdım. Ben nereye o oraya. 10 dakikada bir, bir damla mama. Gün bitti, gece oldu. Sanki biraz daha iyiydi. Biberonu yaklaştırdım, bir anda ellerime sarıldı, kaptı biberonu, yine çırpındı. Çok açtı.
Hüngür hüngür ağladım. Benim senden umudum var, sen de umudunu kaybetme dedim. Sesime doğru döndü. Görmeyen gözleriyle beni aradı. Tekrar biberonu aldı, daha fazla mama yuttu. Sabaha kadar, önceki geceye göre daha çok mama içti. Normale dönmeye başladı. Mama yedikçe güçlendi, ayaklandı. Çok uzun süre aç kalmış, kalsiyum ve d vitamini takviyesi yaptıysam da raşitik oldu, cüce kaldı. 4 kere kriz geçirdi, her kriz sonrası 1 hafta felç yattı. Sonra krizler bitti. Günden güne canlandı, büyüdü, zaten güzeldi daha da güzelleşti. Bir gözünü kurtaramadık, olsun. Evimizin yakışıklısı Cesur oğlum. Bize bir şey öğretti, “asla ümidini kaybetme” Temmuzda 2 yaşını bitirecek ama 5 aylık kedi gibi görünüyor. Minicik, raşitik, Cesur oğlum. Seni çok seviyoruz 💜 @zeykura
Cesur

3 sene önce
Benzer Yazılar